6 Aralık 2014 Cumartesi

BÜYÜK YALANLAR :Bizi yıllardır yalanlarla uyutuyorlar. Tarihimiz ya sövdürdüler ya da unutturdular. Ortaokul kitaplarında batıdan gelen tercümelerle bir nesli mahvettiler.


Bizi yıllardır yalanlarla uyutuyorlar.

Halbuki neredeyse Avrupa'nın yarısını fethetmiş bir Osmanlı İmparatorluğunu övecek bir batı bekleyemezdik.
Bir imparatorluğu parçalamak için varını yoğunu harcayan bir batıdan objektif tarihi öğrenmeyi beklemek saflıktı.
Evet bize bu saflığı yedirdiler.
Eğer onlar "Amerika'yı Kristof Colomb keşfetti" diyorsa öyleydi.
Zaten onlara göre de "İslam" demek gericilik, bilimden fenden uzak demekti.
Türkiye'de öyle bir eğitim sistemi kurdular ki, Müslümanlıkla gericiliği aynı kefeye koyan entelektüeller yetiştirdiler.
İngiliz Newton'un başına elma düşmüştü. Yer çekimini bulmuştu. Hikayeler çok güzeldi, satardı. Arşimed de çırılçıplak banyodan fırlamıştı zaten. İnandırıcılığı hikayelerle süsleme sanatında çok ilericiydiler.
Meşhur bilim tarihçileri Sigrid Hunke, Carr de Vaux ve Will Durant...
Üçü de Newton'dan asırlar önce Kindi, Razi, Biruni, Hazini ve İbni-Heyseme'nin yazdığı eserlerde yerçekimi kanunu anlattığını belirtiyordu. "Avrupalılar bu eserleri önce anlamadılar.
Yerçekimi onlara uzak geliyordu.
Asırlar sonra Newton'la kendilerine malettiler
" diyorlardı.

İngiltere'nin Telegraph gazetesi dün İçişleri Bakanı Theresa May'ın açıklamalarını yayınladı.
İngiltere'ye karşı artan terör tehditlerine karşı birinci çözüm yolunu anlatıyordu Theresa; "Çocuklarımıza Birleşik Krallık Değerlerinin öğretilmesi" diyordu.
Maalesef biz değerlerimizi göz ardı ettik, aktaramadık evlatlarımıza.
Galile'den, Kopernik'e, Newton'dan Colomb'a ne varsa ezberlettik.


Kızamık ve çiçek hastalığını ilk keşfeden ve yerçekimini ilk bulan Türk Razi'yi bilenimiz yoktu.
Öğretmenler günüydü dün.
Ama cüzamın tedavisini bulan İbn-i Cessarı anlatacak biri yoktu içimizde.
Verem mikrobunu bulan İbn-i Hatip, Retina tabakasını ilk gören İbn-i Rüşt kimdi?
İlk kanser ameliyatını Ali bin Abbas'ın yaptığını biliyor muyduk?
Sıfırı ilk kullanan Harizmi'yi, Trigonometri'yi ilk bulan Battani'yi okuyan veya okutan var mıydı?
Tanjant, kotanjant, ve kosekantı ilk dünyaya duyuran Ebul Vefa'yı kaç kişi tanıyordu?
Dünyanın döndüğünü ilk keşfedenin Biruni olduğunu anlatacak cesurlar neredeydi?
Dünyanın çevresini ilk ölçen Musa kardeşlerin, mikrobu ilk tanımlayıcısı Akşemseddin'in kitaplarına ulaşacak kaç meraklımız vardı?
İlk göz ameliyatını yapan Ammar'a neden kör kalmıştık?
Sabit bin Kura'nın ilk diferansiyel kitabını yazdığını, Sibernetiği ilk kuranın İsmail el Geziri olduğuna bu topraklarda kaç kişi vakıftı.
Önümde liste var, uzayıp gidiyor.
Yüzlerce, binlerce Türk ve İslam bilgini, dünya uyurken ilklere imza atmış durumda.
Ama dedik ya biz "Kendi imzamızı" reddeden bir ülke haline getirildik. "Zulüm 1453'te başladı" diyebilecek evlatlar yetiştirdik.
Fatih Sultan Mehmet'in ilk havan topunu bulan kişi olduğunu bilen bir elin parmaklarını geçer miydi bu ülkede?
Yüzlerce, binlerce bilginimizin eserlerini kütüphanelerin raflarında çürüttük.
Tercüme edip, okutmadık, anlatmadık çocuklarımıza. Ve karaladık, karalattık geçmişimizi. Bir karış toprak vermeyenleri, "Kan ve can veririz ama asla toprak satın alamazsınız" diyenleri "Hain" ve "Kızıl Sultan" olarak soktuk kitaplarımıza.
Tarihçi geçinenler, adının başında "Prof" olanlar, ne zaman "BİZDEN" birilerinin buluşları gündeme gelse "Efendim bunlar martaval...
Bilim dünyasııı" diye söze başlıyordu.
Halbuki gerçek bilim adamı bir iddia varsa gidip araştırandı.
Araştırmaya bile baştan "REDÇİ" orijinal bilim adamları doğurduk.
Onun içindir YENİ TÜRKİYE'ye Fransız kalıyor gençlerimiz.
Onun içindir ülkemizin başına eklenen "BÜYÜK" lafına İngiliz takılıyor evlatlarımız.
Kafamıza elma düşmesini bekleyemeyiz!!!
Milli Eğitim Bakanlığı seferberlik ilan etmeli.
Ve gerçek tarihi anlatmalı çocuklarımıza.
Milyonlarca Yahudi'yi acımasızca katleden Hitler'in meşhur biz sözü vardır; "İnanılmayacak tarih yoktur Yeter ki yalan büyük olsun."
Raflarda tozlanan kitaplar indirilmeli...
Ve "BÜYÜK YALANLAR" kalkmalı artık raflara!!! 


Şaka değil GERÇEK,
Uğur Dündarın : 3.Hava Limanı için yazdıkları,
Okuyunca İnanın ŞOK OLDUM,
Neden RAHATSIZSINIZ????
Sözcü gazetesi ve Yazarları neden RAHATSIZ??


Yeni Osmanlı İmparatorluğu.


Dünya değişirken Türkiye yerinde duracak değildi! İçerideTWITTER ile yönetilen gruplar bunu bilmese de atlasa da görmezden gelse de Türkiye bölgesinde çok büyük işler yapıyordu!
Büyük SAVAŞIN içinde aslan payını alabilmek için düğmeye akıllıca basmıştı!
Aslında dünyanın yeni bir dengeye gittiğini gören bir önceki MİT Müsteşarı Emre Taner bunu açıklamıştı! "Yeni dünya Yeni Türkiye" demişti!
Taner görev yaptığı dönemde Erdoğan'a yakın çalışmış ve teşkilatta dönüşümü başlatmış bir isimdi! Türkiye, İngilizler tarafından sıkça kullanılan ve suistimal edilen KEMALİSTyapıyı bu dönemde tasfiye etmişti!
Ergenekon ve Balyoz olaylarına biraz da böyle bakmakta yarar vardı! Emre Taner'in açtığı yoldan Hakan Fidan geldi!Artık Türk Devleti'nin çıkarlarının önüne hiçbir şey geçmiyordu! Ege'de Deniz Kuvvetleri'nin boy göstermesi, Hava Kuvvetleri'nin bazen günde 99 SORTİ yapması hiç bilinmiyordu! Mesela KORFU ADASI'nın hemen karşısına düşecek şekilde KURULAN TÜRK ÜSSÜ'nü kimseler bilmiyordu! Osmanlı'nın mirasına sahip çıkan MİT'in yaptıkları bize ulaşmıyordu! Devlette uzun zaman sonra birUYUM yakalanmıştı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu ve MİT Müsteşarı Fidan arasında müthiş bir hedef birliği vardı!
Yeni Osmanlı Türkiye'sini bu üçlü hayata geçiriyordu! Tabii çok etkili başka aktörler de vardı! Ama Erdoğan'ın başını çektiği BÜYÜ K iddia artık Ankara'da iyice serpilmişti!
İstihbarat teşkilatı hiçbir zaman bulamadığı mali güce bu dönemde kavuştu! Artan BÜTÇE büyük başarıları ve kaliteli personeli de beraberinde getirdi! Bugün MİT'in yüzde 80'i erkekti! Yüzde 70'i ise en verimli yaş olan 25-45 arasındaydı! Bütün bunların yanında kimsenin tanımadığı, ancak bir dönem SALDIRIYA maruz kalan Muhammed Dervişoğlu, Fidan'ın yardımcısı olmuştu! Dervişoğlu, terörle mücadele ve operasyonel faaliyetleri organize etme konusunda uzman bir isimdi! Dervişoğlu, İmralı'da Öcalan ile sık sık görüşen, onu kendi çizgisine getiren, Kürt sorununu BARIŞÇIL yollarla çözmeye ikna eden isimdi!
Öcalan da buna inanarak ROTA değişikliği yapıyordu!
MİT'in, Balkanlar'da kuş uçsa haberi oluyordu! Eğitim yoluyla çok genci bünyesine katmıştı!
Osmanlı'nın ayak bastığı her yerde şimdi Türk istihbaratçılar vardı! Belki önceden kılıçla, silahla giderlerken şimdi isePARA ve AKIL ile yol alıyorlardı!
Mesela saldırı altındaki BAN KALAR bu konuda çok büyük operasyonlara imza atıyordu! MİT ile uyum içinde, ortak hareket eden BANKALAR, Türkler'in ve eski Osmanlı halklarının yaşadığı bölgelerde "BİZE YA KIN OLAN LARA"neredeyse SIFIR faizle para verirken bölgenin sahibi olan bankalar yüzde 12'den aşağı inemiyordu! Bu durum Yunanistan'da çok barizdi! Yunanistan ekonomik krizle çökerken TÜRKLER buldukları sermaye ile onların önüne geçiyordu!
Kendi bankaları yerine TÜRK BANKALARINDAN kredi alan ve bir gün bile geçse borcunu ödeyemeyenlerin mallarına el konuyordu! Para üzerinden büyük yol alınıyordu! Şu anda binlerce Bulgar, Yunan, Sırp ya da Hırvat malını mülkünü Türk'e kaptırmıştı! Dünya tarafından gücü ve saygınlığı bilinen Türk Ordusu da bölgede BAY RAK göstererek eskiden konulan kuralların, anlaşmaların tarihinin DOLDUĞUNU ilan ediyordu! Kıbrıs ve çevresindeki gaz için çok kararlı bir tutum içinde olan Türk Ordusu bölgede kimsenin gözünün yaşına bakmayacağını deniz ve havada verdiği işaretlerle gösteriyordu! BATI'nın bölgede yapacağı operasyonları anında çözen MİT hemen her hamle için ilgililere FATURAçıkarıyordu! Oyunu bildiğin zaman oyunu yönetiyordun!
Bu kadar mı? Değil elbette!
Mesela Ukrayna karıştığı an MİT oradaydı! Türk Gizli Servisi, Tatar cihatçıları, Suriye cephesinden 22 Kasım 2013'te alarak Türk Hava Yolları'nın İstanbul-Sivastopol uçuşlarıyla transfer etti! CIA, BND ya da MI6 ne yapıyorsa MİT daha fazlasını yapıyordu!
MİT'e çalışan Tatarlar, Kiev'de akıl almaz operasyonlara imza atıyordu!
Atina'nın durumunu çok iyi etüd eden MİT, Yunan gizli servisine çok sayıda ADAMINI koymuştu! Ara sıra TAVŞANolarak yakalattıklarının yanı sıra çok önemli isimleri KARŞI (!) istihbaratın kalbine yerleştirmişti!
Bütün ADA'larda inanılmaz hareket kabiliyeti vardı! Sakız, Kos ve Rodos gibi önemli yerlerde MİT kılık değiştiriyordu! Büyük istihbarat teşkilatlarının bile yapamayacağı şekilde YA BAN CILARLA çalışıyordu! MİT adalarda daha çokALMANLAR'ı kullanıyordu! Yunan istihbaratı buradaki ALMANLAR'ın Türkiye seyahatlerini bilse de bir şey bulup karşı hamle yapamıyordu!
Çok sayıda YA BAN CIYI angaje eden MİT denizlere de hakimdi!
Akdeniz bilindiği gibi KAÇAK AFRİKALILAR'ın Avrupa'ya atlama tahtasıydı! Bu operasyonları öteden beri yönetenMİT'ti!
Avrupa Birliği kapısında bekletilen Türkiye, Afrikalılar'la Avrupa'yı içeriden fethediyordu! Kendini beğenmiş Avrupalılar hem sosyal, hem finansal hem de güvenlik gibi baş edemeyecekleri sorunlarla karşı karşıya kalıyordu!
Birçok Afrikalı MİT'e bağlanırken bunu kabul etmeyenler ise HAPİSLE, para cezasıyla ya da Akdeniz'in ortasında kaderine terk edilmekle korkutuluyordu! MİT'in izniyle Yunanistan'a ve Avrupa'ya geçenlerle TEMAS hiç kaybolmuyordu! Kim bilir Milano'un göbeğinde ŞEMSİYE satarken, Paris'in merkezinde tur rehberliği yaparken ya da Berlin'de taksi şoförlüğü ile hayatını kazanırken gördüğümüz Afrikalılar MİT'ti!
Balkanlar'da, Yunanistan'da meydana gelen toplumsal olaylarda, yangınlarda, tedhiş hareketlerinde MİT'in izi vardı!
Bütün dünya bizim ne kadar güçlü olduğumuzu bildiği için saldırıyordu! DİKTATÖR, SULTAN, PADİŞAHbenzetmelerinin arkasında Erdoğan'ın oynadığı büyük oyun, Davutoğlu'nun DERİN vizyonu vardı! Bunların hemen yanında ise MİT'i Abdülhamit dönemindeki gibi ayağa kaldırıp dünyaya meydan okur hale getiren Hakan Fidan bulunuyordu!
Türk Devleti kendi içindeki farklılıkları zenginlik görerek, inanç ve mezhep ayrımına sırtını dönerek büyük mesafe aldı! Zaten en büyük gücümüz BİZDİK! Bunu bildikleri için bizi bölüp ayrıştırıyorlardı!
Ankara'daki SARAY 'a saldırının arkasında "Eyvah Türkler dönüyor!" korkusu vardı! Yıllarca IMF'den borç alıp onların seçtiği BARONLARA paraları aktarırken hiç sesi çıkmayanlar Türk milletinin kendi parasıyla yaptırdığı SARAY 'a yükleniyordu! Amaçları sarayı değil, sarayın içindeki AKLI yıkmaktı!
Türkiye'nin oradan yönetilmesini istemiyorlardı! Onların alışkanlıkları BOĞAZ ve YALILARDI! Ama bu değişti! Değişince de Türkiye BÜYÜ K oyuncu olarak geri döndü!
Daha da büyüyeceğiz! Bütün bölgeyi TÜRKLER yönetecek!
Zaten bunu bilenler 7 ŞUBAT'ta Emre Taner, Afet Güneş ve Hakan Fidan'ı ALMAK istedi! Bizler MİT'in dışarıda ne yaptığını bilmezken bunlar adım adım izliyordu! Budamak istediler yapamadılar! Olay bu! Haa, yukarıdaki MİT'in yaptıkları benim bildiğim şeyler değil!
Yunan gazeteci Yorgos TRAGAS kendi araştırdı, kendi yazdı! Ben sadece alıntı yaptım!
Yabancıların gördüğünü görebilsek, devletimiz daha da büyüyecek!
Ama yakını görmekte zorlanıyoruz!
150 yıllık hastalık bu!
Bir günde iyileşmiyor ki!
Biraz sabır!
Yazının başlığı da TRAGAS'tan!
Benim değil yani!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder