25 Ekim 2014 Cumartesi

AHMET DAVUTOĞLUN DAN İNADINA KARDEŞLİK :Enerji hesaplarını, petrol hesaplarını daha rahat yapabilsinler diye kardeşi kardeşe daha rahat kırdırabilsinler diye ‘çözüm süreci dursun’ diyorlar. ‘Bölgede etnik ve mezhebi çatışma tırmansın’ diyorlar. Biz onlara karşı inadına kardeşlik diyeceğiz


EMİN OLUN EĞER IŞİD…”Şimdi, zalim, eğer benim ideolojik mahallemdense Baasçı ise susayım ama gün geldi siyasi rant var, ‘Kobani’ye askeri gönderelim’ diye tezkere talep edeyim demek, coğrafya bilgisinden, tarih bilgisinden yoksun olmak demektir’’ diyen Davutoğlu, şöyle devam etti: ‘’HDP, hani iki kelimesinden biri barış olan, her türlü saldırıyı, baskıyı, zulmü yapıp HDP ve arkasındaki örgüt diyen, onlar da şunu diyor: ‘Eğer zalim bana dokunmuyorsa, bin yaşasın.’ Emin olun eğer IŞİD, Kobani’ye saldırmasaydı, IŞİD’le yan yana güzel güzel yaşamaya devam ederdi bunlar. Esed’den destek aldılar. Esed’le iç içe geçtiler. Hangi vicdanla Esed’le işbirliği yaptınız siz? Şimdi insanlık vicdanından bahsediyorsunuz. Biz Bayır-Bucak’tan kaçan Türkmenleri, Yayladağı’nda karşıladığımız gibi, Tel Abyad’dan kaçanlara Akçakale’de kucak açtığımız gibi, Kobani’den kaçanlara da Suruç’ta kucak açtık, Kürt kardeşlerimize de kucak açtık. Sizin hatırınıza değil, o kardeşlerimiz de tarihi kardeşliğimizin hatırına. Onlar bize tarihin emanetidir. Kobani’deki kardeşlerimiz de tarihin emanetidir, bütün Suriyeliler gibi. İşte bizim farkımız bu.’’

“YOK EDEMEYECEKSİNİZ”

Davutoğlu, Kobani bahane edilerek yapılan saldırılarda devletin kamu düzeninin hedef alındığını söyledi. İş yerlerine saldıranların, bölge insanının çözüm süreciyle gelen ekonomik kalkınmadan ümitlerini kesmelerini amaçladığına işaret eden Davutoğlu, olaylarda AK Parti’nin ve bazı siyasi partilerin binalarına saldırıldığını belirtti. Davutoğlu, şöyle devam etti: “Bölgedeki kardeşlerimiz bilirler ve takdir ederler ki, çözüm sürecinin getirdiği huzur ortamındaki ekonomik kalkınma devam edecek. Öyle, böyle devam edecek. Onlar inadına yıkarken biz, inadına inşa edeceğiz. Onlar inadına talan ederken biz, inadına bölgenin her yerinde, Mezopotamya’nın, Doğu Anadolu’nun o köklü tarihini, köklü şehirlerini kurmaya çalışacağız.”

DİYARBAKIR ANNELERİNE SELAM

AK Partili il başkanlarıyla belediye başkanlarının, “Biz, bu toprakların çocuklarıyız, bu toprakların çocukları olarak da dışarıdan birtakım hesaplarla bu ülkeyi bölmek isteyenlere karşı önce biz başı dik şekilde duracağız” mesajını verdiğini anlatan Davutoğlu, “Onlara en güzel cevabı aslında Diyarbakır’ın güzel ismi ile anılan Diyarbakır anneleri verdi. Hepsini saygıyla muhabbetle buradan bir kere daha selamlıyorum. Çocuklarını savunan, evlatlarını savunan o yiğit anneleri selamlıyorum” diye konuştu.

“ÇÖZÜM SÜRECİ MİLLİDİR” 





Çözüm sürecini Türkiye’nin her yerinde anlatmak zorunda olduklarını belirten Davutoğlu, “Çözüm süreci millidir. çünkü bütün Türkiye’nin kardeşliğini hedeflemektedir. Çözüm süreci yereldir çünkü bizim tarafımızdan yürütülüyor, Türkiye’deki aktörler, Türkiye’deki muhataplar tarafından. Çözüm süreci özgündür, başkaları ile karşılaştırılmaz çünkü biz çözüm süreci ile birlikte kendi enerjimizi, dinamizmimizi tarih sahnesine çıkarmak istiyoruz” diye konuştu.

Çözüm sürecinin, 1. Dünya Savaşı’ndan sonra parçalanan Ortadoğu coğrafyasındaki tek güzel haber olduğuna işaret eden Davutoğlu, şöyle konuştu:
“Çözüm süreci Ortadoğu coğrafyasında açılan yaraları, kapatma çabasıdır. Misak-ı Milli’dir. Bir tren yolu geçti diye parçalanan şehirleri tekrar birleştirme projesidir. Parçalanan köyleri, parçalanan aşiretleri, parçalanan aileleri birleştirme projesidir. Önce biz, Türkiye’de birleştireceğiz gönülleri sonra Suriye’deki Araplar da Kürtler de Türkmenler de birbirlerine daha yakın kardeş olacaklar.”

YÜREKLERİ YETİYORSA DOĞU’YA GİTSİNLER

Bütün siyasi partilere kendileri gibi Türkiye’nin tüm illerinde miting ve etkinlik düzenleme çağrısında bulunan Başbakan Davutoğlu, şöyle devam etti: “Yürekleri yetiyorsa halk desteğine güveniyorlarsa onlar da aynısını yapsınlar, o da barışa katkıda bulunur. CHP; bayraksız gittiği Hakkari’ye bir kere de Türk bayrağı ile gitsin. MHP, Ankara’da milli birlik adına nutuklar atmak kolay, kendi ideolojik mahallelerinde çok cazibeli alkışlar eşliğinde bayrağa, vatana sadakat nutukları atmak kolay.”

“HİCRET BİR İNSANLIK SINAVIYDI”

Diğer önemli yıldönümünün de Hicri yılbaşı olduğunu ifade eden Davutoğlu, şunları söyledi: “Hicret, bir insanlık sınavıydı. Bir grup garip, başlarında bir ulu Peygamber, yurtlarından, yerlerinden sürüldüler. Geride her şeylerini bıraktılar, bir tek imanlarını yüreğinde taşıyarak bir bilinmeze doğru yürüdüler, Medine’ye doğru yürüdüler. Onurları için, özgürlükleri için ve sonradan gelecek nesillere bir vahiy emaneti bırakmak için yürüdüler. Allah rahmet eylesin onlara, selam olsun onlara. Bize onur davasını tevdi ettiler ve bir grup insan, ilahilerle büyük bir rahmet ve merhamet duasıyla yollarda gözleri onu beklediler. Hicret edenler, ulaşacakları yerlerdeki kardeşlerinden emindiler. Onları karşılayan ensar, yapacakları vazifenin bilincindeydiler ve tarihin gördüğü en kutsal buluşma gerçekleşti. Mekke ve Medine’nin buluşmasının iki şehrin buluşması değil, insanlık vicdanının buluşmasıydı. Hepimize örnek olan insanlık vicdanıydı. Onun için yılbaşı, hicri yılbaşı olarak kabul edildi. Ulu Peygamber, bir eve misafir; Ebu Eyyüb el-Ensari, İstanbul’un manevi fatihi, bütün diyarların ruhi mimarıdır.”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder