10 Eylül 2014 Çarşamba

Doğu Türkistan’da devam eden Çin mezaliminin daha kolay anlaşılması için


Çin’in Doğu Türkistan ile olan bağlantısı 2000 yıldan daha gerilere gitmesine rağmen, bölge etkili Çin yönetimi altında sadece ve kesintilere uğrayarak yaklaşık beş yüz yıl kalmıştır.
1933 ve 1944 yıllarında İslam Şeriatı prensiplerine dayanılarak ‘Doğu Türkistan Türk İslam Cumhuriyeti’ kuruldu. Doğu Türkistan’ın bağımsızlık mücadelesi ise maalesef başarısız kaldı. 
Çünkü; Doğu Türkistan bölgesi, 1949’da Komünist Çin Halk Cumhuriyeti tarafından işgal edildi. Çin Halk Cumhuriyeti bünyesinde 1 Ekim 1955’de özerklik statüsü verilen “Sincan Özerk Bölgesi” Uygur Türklerinin yaşadığı coğrafyadır.
Geçmişten günümüze ve bilhassa 1949’dan beridir bu topraklarda Çin baskısı ve zulmü bitmek bilmiyor. 
Sosyal, siyasi ve dini faaliyetleri yasaklanan Uygur Türkleri tarafından, Doğu Türkistan’a özgürlük ve insani haklar kavuşma adına düzenlenen her toplantı, miting, protesto yürüyüşü gibi girişimler Çin devlet güçleri tarafından silah kullanarak sindiriliyor. 
Doğu Türkistan’da 1985 yılından bu yana geçerli olan uygulamaya göre şehirde yaşayanlara bir çocuk, kırsalda yaşayanlara iki çocuk sahibi olma kotası hala devam ediyor. Bununla beraber de, Müslüman Uygur Türk nüfusu kontrol altında tutmak için zorla kısırlaştırma ve kürtaj uygulamaları aralıksız devam ettiriliyor.
Uygur Türkleri göçe zorlanarak Doğu Türkistan’ı Çinlileştirme politikaları uygulanıyor. Ayrıca da deprem bahane edilerek Türk İslam mimarisi ile tarihi doku da yok ediliyor. 
URUMÇİ KATLİAMI
Toplam nüfusu 20 milyona yaklaşan Doğu Türkistan’da, 2000 yılındaki nüfus sayımı sonuçlarına göre çoğunluğu; yüzde 45’lik bir oranla Uygur Türkleri oluşturuyor. Bu oran 1950’li yıllarda yüzde 80 civarındaydı... 
Çin’in uyguladığı asimilasyon uygulamaları, doğum yasağı ve göç politikaları sonucu bölgede nüfus dengesi sürekli değişiyor. Uygur TürkleriÇin’deki başka bölgelere göçe zorlanmalarına ve topraklarına Çin’in en büyük etnik grubu olan Han nüfusunun yerleştirilmesine tepki gösteriyor. Temmuz 2009 olayları tam da bu yüzden başlamıştı. 
Bir yandan Han Çinliler diğer yandan da Çin devlet güçleri tarafından düzenlenen saldırıları sonucu 5 Temmuz 2009 yılında toplu katliam yaşanmıştır. 
Katliamdan sonra toplu Cenaze namazları yasaklanmış. Uygurlara ait evler ateşe verilmiş, işyerleri tahrip edilmişti. Han Çinlilerle polis ve askerlerin öldürdüğü binlerce Uygur Türkünün cesetleri günlerce sokaklarda bekletildi.
Öldürülen Uygurluların sayısının 3000 olduğu Uygur teşkilatlarınca tespit edildi.

Yeni Akit :Mehmet Koçak 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder