26 Eylül 2014 Cuma

Balkan Savaşını Niçin Kaybetmiştik?1912’de patlayan ve koskoca Rumeli’yi kaybetmemize yol açan Balkan Harbinde biz galip gelemez miydik? Savaşı kazanmamız mümkündü ama Müslümanlar olarak, Osmanlılar olarak vazifelerimizi yapmadık.


Ordu, gırtlağına kadar siyasete batmıştı.

İçimizdeki bazı din ve devlet düşmanlarının, hainlerin hıyanetlerine engel olmadık.


Ordu ve asker siyasetle uğraşmaya başlarsa savaş kazanamaz.
Emanetler yani kumandanlıklar, makamlar, mevkiler ehliyete göre değil, partizanlığa göre veriliyordu.

Sultan Abdülhamid zamanında 1897’te Yunanistan ile aramızda savaş çıkmış ve ordumuz galip gelmişti. Kuvvetlerimiz Atina’yı bile alabileceklerdi ama Rus Çarı İkinci Nikola araya girmiş, ilerlemeyi durdurmuştu.

Osmanlı Yunan savaşını niçin kazanmıştık?
Ordu siyaset yapmıyordu, Padişaha ve Halifeye bağlıydı.
Ülkede ama şöyle ama böyle İslami bir rejim vardı.
Sultan Abdülhamid’i Farmasonlar, Yahudiler, Dönmeler, Jön Türkler devirdi. Selanik’ten İstanbul’a gelen Hareket Ordusu içinde bir Yahudi Lejyonu bulunuyordu.
Hürriyet ilan edilince İslam’a, mukaddesata hakaretler, hıyanetler, ihanetler başladı. Sultan Abdülhamid dindar bir padişahtı, böyle kötülüklere izin vermiyordu. Ondan sonra Pandora’nın kutusu açıldı, bütün kötü, çirkin, münker şeylerin bağları çözüldü.
Aradan yüz sene geçtikten sonra Türkiye Müslümanları Balkan Savaşı faciasından ibret almalıdır. Sadece ibret değil, tedbir de almalıdır.
İslam düşmanları Müslümanları parçalamıştır… Bin türlü fitne fesat nifak tefrika çıkartmıştır… Ülkemizde futbol kulübü çılgınlarının, holiganların yaptığı gibi siyaset yapılmaktadır.

Hizipçilik, fırkacılık, parçacılık o hale gelmiştir ki, Müslümanlar birbirleriyle savaşmaktadır.

Dinî kökenli bir sekt sivil darbe yoluyla devleti ele geçirmek istemektedir.
Balkanları, küçük bir Doğu Trakya dışında kaybetmiştik ama elimizde Anadolu kalmıştı. Şimdi onu da parçalamak, Türkiye’yi daha da küçültmek isteyenler var.
Bütün ziyalı, Nurlu Müslümanların halkı uyarması gerekir.

Balkan harbi patlamadan önce, birtakım gafiller yaşasın hürriyet, adalet, müsavat, uhuvvet edebiyatı yapıyordu.


Gafiller, bir Balkan savaşı çıkarsa bunu Türkiye’nin kazanacağını sanıyordu.
Zamanımızda da, bendenize “Fazla abartıyorsun… Bir şey olmaz… Türkiye parçalanmaz… Her şey düzelecek… Felaket dellallığı yapma…” diyenler var.
Dışişleri Bakanımızın beyanlarını dikkatle okursanız, ülkemizin içi ateş dolu uçurumların kenarında olduğunu anlarsınız.

Güney sınırlarımızın hemen ötesinde bir Irak Şam İslam Devleti kuruldu. Bu yüzden bir savaş çıkartılabilir.

2013 yılında çok önemli, çok vahim hadiseler oldu. 2014 senesi ise daha vahim, daha önemli günler görebilir.

Vesayet rejiminin kolu kanadı kırıldıktan sonra ülkemize az buçuk serbestlik, demokrasi, çoğulculuk, hürriyet geldi. Biz Müslümanlar bunları iğtinam edemedik, ganimet olarak değerlendiremedik.

Kur’an’a, Sünnete, Şeriata, hikmete, ahlaka uygun hizmetler yapacağımıza; içimizden birtakım mâyesi bozuklar, kötü bozuk çarpık düzenin ve sistemin haram ve kirli rantlarına saldırdı.

Ansızın bir depremle sarsıldık. Dinî bir cemaat, İslamcı iktidarı sivil bir darbe ile devirmeye teşebbüs etmişti.

Uyanmaz, en kısa zamanda İslami değerlere sarılmaz, onları hayata geçirmezsek, büyük facialarla karşı karşıya gelebilir, Suriye ve Mısır Müslümanlarının durumuna düşebiliriz.

Balkan harbinden önce çok fitne fesat kaos anarşi nifak tefrika siyaset holiganlık vardı. Bugün olduğu gibi…

Mehmed Şevket Eygi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder